![]() |
||||
Topraktan Çıkarılarak, Cennet ayaklarının altına konan Kadın
Allah cc, İnsan haklarını ihlal eden, birbirlerini yemeye, kırmağa ve öldürmeye başlayan toplumları gerçek tevhide ve ahlaka davet için peygamberler göndermiştir. Nerelere hangi peygamberlerin geldiğini bu gün bile ancak kutsal metinlerde olduğu kadar öğrenebiliyoruz. Tarihin en saf ve temiz olarak binlerce insanın ve tarihçinin yazısıyla ve bizzat Dinin ve Vahyin sahibi Allah’ın ayetleriyle en iyi ve açıkça öğrenebildiğimiz dönem Hz Muhammed Mustafa efendimizin peygamberlik dönemidir. Bu tarihi dönem son peygamberi ve son ilahi vahyi içermesi bakımından çok önemlidir. Bu döneme ait Kur’anı kerimde de birçok gerçekler beyan edilmekte ve hiçbir şek ve şüpheye meydan vermeyecek biçimde izah edilmektedir. Şurası bir hakikattir ki Kız çocuklarını diri diri toprağa gömme fiili bakımından bile Arabistan o dönemde Dünyanın en vahşi ve Putçu yöresidir. Kızların küçük yaşlardayken toprağa gömülmesi kutsal kitabımızda birçok yerde anılmakta ve sorumlular lanetlenerek yerlerde sürünen kadın ayağa kaldırılmaktadır. Genellikle kız çocuklarının bazen de erkek çocukların diri diri toprağa gömüldüğü ve İslam tarafından Cahiliye dönemi olarak adlandırılan bu İslam arifesindeki devirde Araplar üç sınıfa ayrılıyordu; Müşrikler, Ehli kitap ve Hanifler. Hıristiyanlar ve Yahudiler demek olan Ehli kitap ile Hz İbrahim aleyhisselam gibi tevhide inanan demek olan Hanifler bu vahşi âdete asla başvurmazlar hatta Müşrikleri bundan vazgeçirmeğe uğraşırlardı. Tekvir 8,9. Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman, Yukarıdaki ayette, did diri öldürülen kızlara Mahşerde sorulacağı ve anne babasının hesaba çekileceği anlatılarak ilahi vahi ile bu iğrenç olayın İslam’dan önce uygulandığı kesinlikle anlaşılmış oluyor. Müşrik Araplar çocuklarını iki türlü öldürürlerdi; 1- Anne, doğumunu arazide yapar, eğer kız olursa orada açtığı bir çukura atarak evine dönerdi. 2-Altı yaşına kadar bekletilir, o yaşa gelen kızı annesi güzelce giydirdikten sonra babası onu akrabalarına götürüyorum diye açık alana getirerek açtığı mezara hızlıca atar üzerini toprakla örterdi. Bu cahiliye Araplarının bunun dışında boğarak, uçuruma atarak ve boğazlayarak ta bu vahşeti yaptıkları olurdu. Bu vahşeti bebeklere ve altı yaşındaki kız çocuklarına reva gören ilkel zihniyet bunun için şu sebepleri ileri sürerek bu şeni işi yapıyordu; 1-Açlık korkusu. Güya erkekler onlara göre nasıl olsa nafakasını çıkarabilirdi, ya kızlar? Onlar daima ailesine bir yüktü(!). Bu ilkel ve geçersiz gerekçeyi Allah taala hazretleri şu ayetiyle iptal ediyordu; En’am; 151. (Ey Muhammed!) De ki: “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın.36 Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça Allah’ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin.37İşte size Allah bunu emretti ki aklınızı kullanasınız.” 2-Namus korkusu; Savaşlarda ve terörist baskınlarda kız çocuklarını kirletirler ve ömür boyu yüzümüz kara olarak topluma çıkamayız, endişeleriyle bu vahşeti işliyorlardı. Bu mesnetsiz korku sebebiyledir ki Hanımları kız çocuğu doğurup ta müjdelendiklerindeki durumlarını aşağıdaki ayeti kerime son derece edebi bir tarzla anlatmaktadır; Nahl 58. Onlardan biri, kız ile müjdelendiği zaman içi öfke ile dolarak yüzü simsiyah kesilir! 59. Kendisine verilen kötü müjde (!) yüzünden halktan gizlenir. Şimdi onu, aşağılanmış olarak yanında tutacak mı, yoksa toprağa mı gömecek? Bak, ne kötü hüküm veriyorlar! 3-Çocukların körlük, şaşılık, topallık vb benzeri ağmanlı Dünyaya gelmeleri de evlat katlinde etkili olmaktaydı. Sebebi ne olursa olsun bu “beyinsizce” zulmü evlatlarına reva görenler aşağıdaki ayetlerde lanetlenmiş ve bu aile içi şiddet ve terör bir daha dönmemek üzere tarihe gömülmüştür. En’am; 137. Yine bunun gibi, Allah’a ortak koşanların çoğuna, koştukları ortaklar, çocuklarını öldürmelerini güzel gösterdi ki; onları helake sürüklesinler ve dinlerini karıştırıp onları yanıltsınlar. Eğer Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Artık sen onları uydurdukları ile baş başa bırak. 140. Beyinsizlikleri yüzünden bilgisizce çocuklarını öldürenler, Allah’ın kendilerine verdiği rızkı -Allah’a iftira ederek- haram sayanlar, mutlaka ziyan etmişlerdir. Gerçekten onlar sapmışlardır. Doğru yolu bulmuş da değillerdir. Rasülüllah efendimize aşağıdaki ayette özellikle kadınlardan çocuklarını öldürmeyecekleri konusunda da Biat alması emredilmiştir. Hatta bu biatler sırasında bazı yeni Müslüman olan kadınlar, cahiliye devrinde şu kadar çocuğumuzu diri diri öldürdük, diyerek itirafları üzerine peygamberimiz; her çocuk için birer köleyi serbest bırakmalarını emir buyurmuşlardır. Mümtehine; 12. Ey Peygamber! Mü’min kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek,5 hiçbir iyi işte sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek üzere geldikleri zaman, biatlerini kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Peygamberimiz Müslümanlığa her giriş yapandan biat alırken hem evlat katlini kaldırtmış hem de; “Kim kızlarını büyütür terbiye eder ve everirse Cennete gidecektir” buyurarak bir zulmü daha tarihe gömmüştür. |
![]() |