![]() |
||||
Kur'anı Kerİmden keşif ve icadlar
Allahın cc kelam sıfatının bir eseri olan Kur'anı kerim İLK EMİR OLARAK oku DEMEKTEDİR. İlimle Dinin çatışması diye bir mefhum düşünülemez;İlim,Allahın bir sıfatıdır,Din de onun iki cihanda saadet için gönderdiği bir kulptur. Kainatta Allahın izni olmadan bir sinek bile kanadını çırpamaz,Bütün buluş ve keşifler Allahın ilminin bir tezahürüdür.Bütün icat ve keşiflerde ilahi bir taklit ve kopya göze çarpar. KEŞİF;AÇMAK YANİ ÜSTÜ ÖRTÜLÜ BİR ŞEYİN ÖRTÜSÜNÜ ÇEKEREK AÇIĞA ÇIKARMAK DEMEKTİR. İCAT;İSE BULMAK DEMEK OLUP ZATEN VAR OLAN BİR ŞEYİ GÖZ ÖNÜNE ÇIKARMAKTIR. İçinde bulunduğumuz bu modern çağda ki bütün keşif ve icatların Allahın kitabında mutlaka bir yeri vardır,ancak bu kitab iki tanedir 1- Kur'anı kerim 2- Kainat kitabı Allah izin verirse inşallah bu iki kitabta geçen buluşları ve keşifleri burada aktarmaya çalışacağız.. Önce;kutsal kitabımız da ki bu günkü tüm buluşlara ışık tutan ayetleri bir bir sizinle paylaşacağım inşallah... Bütün Denizler Mürekkeb olsa Biter Allahın Sözleri Bitmez
Bu ilahi mesaja azami derece de dikkat edelim;Bütün denizler mürekkeb olsa onlar bitince aynıları gene dolsa Allahın kelimeleri bitmez,işte bu ayet: Kehf:109:قُل لَّوْ كَانَ الْبَحْرُ مِدَاداً لِّكَلِمَاتِ رَبِّي لَنَفِدَ الْبَحْرُ قَبْلَ أَن تَنفَدَ كَلِمَاتُ رَبِّي وَلَوْ جِئْنَا بِمِثْلِهِ مَدَداً Meali:De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi." Evet,Allahın kitabın da bütün icad ve keşiflerin bir nüvesi mevcuttur.Hem Kainat kitabın da hem de Kur'anı kerimde..İnşallah Allah cc hz fırsat verirse burada sizlerle çok şey paylaşacağız,sizden manevi destek bekliyorum. Dünyanın dörtte üçü su,bu sular mürekkeb olsa onlar bitince yenileri gelse Allahın kelamını yazmaya yetmez,o halde ALLAHIN 600 SAAYFALIK BU AYETLERİNİ İYİ İNCELEMEMİZ GEREKMEKTEDİR. Zira ondan alacağımız çok ders,öğrenebileceğimiz sayısız bilgiler var.. 1-YERLER VE GÖKLER BİTİŞİKTİ Eskiden müsbet ilim falan derlerdi,yani olumlu ilim,bununla kasdettikleri de Fen bilimleri idi,yani onun dışında ki ilimler menfi:olumsuz anlamına geliyordu,ne garib bir yanlıştı bu.Şimdi denmiyor şükür. Ey insanoğlu! Evreni yaratan Allahtır,onun en ücra köşesinde en karanlık bir taşın altında bile debreşen bir karıncadan onun haberi vardır.Ondan habersis bir sinek kanat çırpamaz. Şu ana kadar gerçekleşen tüm buluşlar adı üstünde buluştur yani onlar zaten vardı,insanoğluna Allah imkan verdikçe üzerinde ki tozu alıp keşfetti,buldu. Milenyum da denilen bu içinde bulunduğumuz 21 yüzyılda,ortaya çıkan ve başdöndürücü tabir edilen teknolojik ve bilimsel gelişmeler İslam ve Peygamberler tarihinde birer örneğiyle mutlaka insanlara sunulmuştur.Bu konuyu iki başlıkta ele alalım: 1-Peygambertlerin mucizeleri 2-Kur'anı kerimden Keşif ve icadlar Birinci bölüme ayrı bir atmosferde inşallah gireriz.. Bizim anonsunu yaptığımız konu,ikinci maddedir.Kısaca iddia ediyorum ki İnsanlık tarihine buluş olarak geçen ve çağımızda had safhaya ulaşan Teknolojik gelişmelerin mutlaka birer nüvesi Kutsak kitabımızda mevcuttur.Biz burada Allahın verdiği kısmet mikdarınca onları aktarmaya çalışacağız. YERLER VE GÖKLER BİTİŞİKTİ Keşif:Tüm evren bu hale gelmeden önce bir bütündü,büyük bir patlamayla bu günkü parçalara ayrıldı ve aralarında kurulan bir çekim kanunuyla bu halde duruyorlar,Dünyanın sonu da aynen gelecek ve herşey dengesini yitirerek eski tek parçalık haline dönecektir. Ayetler: enbiya30:أَوَلَمْ يَرَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ كَانَتَا رَتْقاً فَفَتَقْنَاهُمَا وَجَعَلْنَا مِنَ الْمَاء كُلَّ شَيْءٍ حَيٍّ أَفَلَا يُؤْمِنُونَ Meali:İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı? Bu ayeti kerine yaratılışı veriyor,altta ki ayeti kerime ise Sonunu veriyor :enbiya:104:يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاء كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُّعِيدُهُ وَعْداً عَلَيْنَا إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ meali:Yazılı kağıt tomarlarının dürülmesi gibi göğü düreceğimiz günü düşün. Başlangıçta ilk yaratmayı nasıl yaptıysak, -üzerimize aldığımız bir vaad olarak- onu yine yapacağız. Biz bunu muhakkak yapacağız. Noterlik Müessesesi Kur'anın emridir. Enam Suresi; (59) Gaybın anahtarları yalnızca O'nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah'ın bilgisi dahilinde, Levh-i Mahfuz'da) olmasın. Buyurulmaktadır,Lokman s. de ki Başka bir ayette ise; 27. Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah'ın sözleri (yazmakla) yine de tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Her şeyin ,en azından çekirdeğinin Kur'anı kerim de bulunduğunu biliriz de biz Müslümalar çok tembeliz,araştırıp çıkaramıyoruz,ama bir Gayri müslim araştırmacı bir şey keşfedince;ha bu kur'anda geçiyor diye hemen ayetleri sıralamaya başlarız. Bu tam bir hazıra konmaktır bence,hal bu ki o kutsal kitabımızda ne var ise bizim araştırıp çıkarmamaız gerekmez mi? İşte bu konu da çok cevval olmamız gerekir,aksine bizde bir genç üniversiteli çıkıpta bir şeyler araştırmaya koyulunca bizim İlahiyatçılarımız hemen;dur ! oraya girme,buraya karışma,diyerek kafalarından tabular uydurup araştırmacı ruhlara barikat kurmaktadırlar,hal bu ki;yanlışları ve hataları daha uygun bir dille anltarak gençlere destek olmaları lazımdır. Aşağı da Kur'anı kerimin en uzun ayetini bulacak ve 14 asır önce Noterlik müessesesini Allahın nasıl emrettiğini göreceksiniz. Bakara suresi;282 Ey iman edenler! Belli bir süre için birbirinize borçlandığınız zaman bunu yazın. Aranızda bir yazıcı adaletle yazsın. Yazıcı, Allah'ın kendisine öğrettiği şekilde yazmaktan kaçınmasın, (her şeyi olduğu gibi dosdoğru) yazsın. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah'tan korkup sakınsın da borçtan hiçbir şeyi eksik etmesin (hepsini tam yazdırsın). Eğer borçlu, aklı ermeyen, veya zayıf bir kimse ise, ya da yazdıramıyorsa, velisi adaletle yazdırsın. (Bu işleme) şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. Bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir. Şahitler çağırıldıkları zaman (gelmekten) kaçınmasınlar. Az olsun, çok olsun, borcu süresine kadar yazmaktan usanmayın. Bu, Allah katında adalete daha uygun, şahitlik için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir. Yalnız, aranızda hemen alıp verdiğiniz peşin ticaret olursa, onu yazmamanızdan ötürü üzerinize bir günah yoktur. Alış-veriş yaptığınız zaman da şahit tutun. Yazana da, şahide de bir zarar verilmesin. Eğer aksini yaparsanız, bu sizin için günahkârca bir davranış olur. Allah'a karşı gelmekten sakının. Allah size öğretiyor. Allah her şeyi hakkıyla bilendir. HEPSİ ON'AR GAF'LI BEŞ AYET 1-BAKARA;246. Musa'dan sonra, Benî İsrail'den ileri gelen kimseleri görmedin mi? Kendilerine gönderilmiş bir peygambere: "Bize bir hükümdar gönder ki (onun komutasında) Allah yolunda savaşalım" demişlerdi. "Ya size savaş yazılır da savaşmazsanız?" dedi. "Yurtlarımızdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda neden savaşmayalım?" dediler. Kendilerine savaş yazılınca, içlerinden pek azı hariç, geri dönüp kaçtılar. Allah zalimleri iyi bilir. GAF ları saymak için ASLI;أَلَمْ تَرَ إِلَى الْمَلإِ مِن بَنِي إِسْرَائِيلَ مِن بَعْدِ مُوسَى إِذْ قَالُواْ لِنَبِيٍّ لَّهُمُ ابْعَثْ لَنَا مَلِكًا نُّقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللّهِ قَالَ هَلْ عَسَيْتُمْ إِن كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ أَلاَّ تُقَاتِلُواْ قَالُواْ وَمَا لَنَا أَلاَّ نُقَاتِلَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَقَدْ أُخْرِجْنَا مِن دِيَارِنَا وَأَبْنَآئِنَا فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيْهِمُ الْقِتَالُ تَوَلَّوْاْ إِلاَّ قَلِيلاً مِّنْهُمْ وَاللّهُ عَلِيمٌ بِالظَّالِمِينَ 2-ALİIMRAN 181. "Gerçekten Allah fakir, biz ise zenginiz" diyenlerin sözünü andolsun ki Allah işitmiştir. Onların (bu) dediklerini, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ile birlikte yazacağız ve diyeceğiz ki: Tadın o yakıcı azabı! لَقَدْ سَمِعَ اللَّهُ قَوْلَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ فَقِيرٌ وَنَحْنُ أَغْنِيَاءُ سَنَكْتُبُ مَا قَالُوا وَقَتْلَهُمُ الْأَنْبِيَاءَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَنَقُولُ ذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ 3-NİSA 77. Kendilerine, ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir gurup hemen Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar da "Rabbimiz! Savaşı bize niçin yazdın! Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı?" dediler. Onlara de ki: "Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır ve size kıl payı kadar haksızlık edilmez." أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ قِيلَ لَهُمْ كُفُّواْ أَيْدِيَكُمْ وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيْهِمُ الْقِتَالُ إِذَا فَرِيقٌ مِّنْهُمْ يَخْشَوْنَ النَّاسَ كَخَشْيَةِ اللّهِ أَوْ أَشَدَّ خَشْيَةً وَقَالُواْ رَبَّنَا لِمَ كَتَبْتَ عَلَيْنَا الْقِتَالَ لَوْلا أَخَّرْتَنَا إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ قُلْ مَتَاعُ الدَّنْيَا قَلِيلٌ وَالآخِرَةُ خَيْرٌ لِّمَنِ اتَّقَى وَلاَ تُظْلَمُونَ فَتِيلاً 4-MAİDE 27. Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), "Andolsun seni öldüreceğim" dedi. Diğeri de "Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder" dedi وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ ابْنَيْ ءَادَمَ بِالْحَقِّ إِذْ قَرَّبَا قُرْبَانًا فَتُقُبِّلَ مِنْ أَحَدِهِمَا وَلَمْ يُتَقَبَّلْ مِنَ الْآخَرِ قَالَ لَأَقْتُلَنَّكَ قَالَ إِنَّمَا يَتَقَبَّلُ اللَّهُ مِنَ الْمُتَّقِينَ 5-RAAD 17. O, gökten su indirdi de vâdiler kendi hacimlerince sel olup aktı. Bu sel, üste çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya (diğer) eşya yapmak isteyerek ateşte erittikleri şeylerden de buna benzer köpük olur. İşte Allah hak ile bâtıla böyle misal verir. Köpük atılıp gider. İnsanlara fayda veren şeye gelince, o yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle misaller getirir. } قُلْ مَن رَّبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ قُلِ اللّهُ قُلْ أَفَاتَّخَذْتُم مِّن دُونِهِ أَوْلِيَاء لاَ يَمْلِكُونَ لِأَنفُسِهِمْ نَفْعاً وَلاَ ضَرّاً قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الأَعْمَى وَالْبَصِيرُ أَمْ هَلْ تَسْتَوِي الظُّلُمَاتُ وَالنُّورُ أَمْ جَعَلُواْ لِلّهِ شُرَكَاء خَلَقُواْ كَخَلْقِهِ فَتَشَابَهَ الْخَلْقُ عَلَيْهِمْ قُلِ اللّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ Bu beş ayetin beşinde de onar tane Gaf harfi var arkadaşlar Gaf arabcada ki Korunma anlamında ki kelimenin baş harfi olması hasebiyle bu beş ayeti okuyanların tüm korkulardan emin olacağı rivayet edilmektedir. |
![]() |