ADALETİN KURALLARINI İSLAM KOYDU
 
Adalet, evrende, ülkede, ailede ve her ortamda her şeyi yerli yerine koymaktır. Eğer bir şey ait olduğu yerde değilse zulüm başlar. Adalet, mülkün yani devletinde en temel taşıdır. Bir devletin başkanı ile maddi ve manevi bakımdan en zayıf olanlara yapılan muamele ayrıysa orada da zulüm vardır.
Kelimenin tam anlamıyla evrende adaletin kurallarını İslam koymuştur. Denecek olursa; İslam’dan önce kim koymuştu? Deriz ki, İslam Allah katında tek hak dindir. Hz Muhammed Mustafa s.a.v. den önceki peygamberlerin bildirdiği dinlerde zaten İslam’dı. Bu konuda diğer peygamberlerin a.s. dillerinden naklen verilen birçok ayet mevcuttur. Bu hususta ki bir çalışmamızı bu eserin içinde de bulacaksınız.
Adalet Arapça a -d l-  kökünden her şeyi yerli yerine koymak manasında bir kelimedir. Bu manayı İnfitar-7. Ayette ”Ey İnsan! Seni yaratan, tesviye eden ve her azanı yerli yerine koyan cömert rabbine karşı hangi sebep aldattı?” şeklinde mükemmel olarak görüyoruz.
Allah’ın c, Esma-i hünsasından biride Adl dir. Bunun manası Adil/adaletli demektir ancak kelime bir mastar olup esas anlamı adaletli olmak olması gerekir. Burada bu kelimenin kullanılmasında ilahi bir incelik saklıdır; Allah’ın her yaptığı ve yaptırdığı mahza adalettir.
Adaletin zıddının zulüm olduğunu biliriz. En büyük zulmünde insanın iman etmeyerek kendisine yaptığı haksızlık olduğunu da biliriz. “Allahın ayetleri kendisine duyurulduktan sonra onları takmayandan daha zalim kim olabilir?”(secde 22) ayeti bu gerçeği en iyi bir şekilde anlatıyor.
Kur’an’ımızda adalet köklü kelimeler 28, Zulüm köklüler ise 326 ayette geçmektedir. Bu rakamlar bile adaletin tesisinin baştakilerde olduğuna zımni bir işarettir.
Adaletin kurallarını cenabı hak c, bizzat koymuşlardır;
1-“Yargının uygulanacağı kişi ana babanız ve ya yakın akrabanız bile olsa hükmü değiştirmeyin”
2- “Adaleti dağıtırken asla fakir ve zengin ayırımı yapmayın”
Nisa 135. Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
3-“ Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin”
Maide 8. Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
4- “ (Birisi hakkında) konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa adil olun”
En’am 152. Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. Biz herkesi ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız. (Birisi hakkında) konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa adil olun. Allah’a verdiğiniz sözü tutun. İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye emretti.
5-Emanetleri ehline verin ki adalet tesis edilebilsin.
Nisa 58. Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
Yeryüzüne adaletin, iyiliğin ve yaşanılır bir ortamın hâkim olması için son peygamber Hz Muhammed Mustafa s.a.v. e vahyedilen kur’anı kerim inananların iki cihanda da mutluluğunu hedefler. İçeriği büyük ölçüde bu amaca matuftur. Büyük bir kısmı da inanmayanlara hidayet yollarını göstermeğe yönelik ayetlerdir. Bu ikinci guruba tüm iman yollarını ve imanın gerekliliğini ve iman etmeyenleri ötede nelerin beklediğini ayrıntılarıyla anlatır ve onlara son söz olarak şöyle buyrulur; Tahrim 7 “Ey iman etmeyenler! Ahiret gününde sakın özür beyan etmeyin; o gün ancak yaptıklarınızın karşılığıyla cezalandırılacaksınız”
İslam’ı kendi özgür iradesiyle seçen kişinin artık bazı yükümlülükler altına gireceği muhakkaktır. Mesela; İslam’ın farzlarını yapmak, haramları yapmamak gibi. Allah c, sosyal hayatımızda mutlu ve hoş görülü bir hayat sürdürebilmemiz için başta adalet olmak üzere tüm iyileri emreder tüm kötülükleri de yasaklar.
1400 küsur yıldır minberlerden her Cuma hutbesinde Hatiplerin okuduğu, kulaklarımıza küpe olacak şu ayet her şeyi mucizevi bir tarzda özetliyor;
 Nahl 90. Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
Adalet; her şeyi ait olduğu yere koymak demiştik. Emaneti ehline vermek ve haksızlıkları ortadan kaldırmak gibi. Kenarda, duvarda olması gereken bir taşı, dikeni yoldan alarak ait olduğu yere koymakta bir adalettir. Efendimiz s.a.v. ne güzel anlatmışlar;
Ravi : Ebu Hüreyre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneşin doğduğu her yeni günde kişiye, her bir mafsalı için bir sadaka vermesi gerekir. İki kişi arasında adalet yapman bir sadakadır. Kişiye hayvanım yüklerken yardım etmen bir sadakadır. Güzel söz sadakadır, namaza gitmek üzere attığın her adım sadakadır. Yoldan rahatsız edici bir şeyi kaldırıp atman sadakadır. Buhari HadisNo : 187


AFFET BAĞIŞLA HOŞGÖR
  
İslam dininin tebliğ amacı, insanları önce Dünyada ardından da ahirette huzur ve mutluluğa erdirmektir. Yoldan geçen ve önünüze çıkan ilk İnsana sorsanız ve ya bir anket yapsanız ve ilk sorunuz şu olsa;
Dünyada mutlu bir hayat için sizce en önemli 3 şey söyler misiniz?
Affet, İyiliği aşıla ve Bilgisizlikten uzak dur! Cevabını alma ihtimali aklıselim sahibi bir toplumda % 98   dir. Burada aklıselim yani sağduyulu toplumdan kasıt elbette ki Müslüman bir toplum manasına alınmamalıdır. Dünyanın hangi inançtan olursa olsun bir toplumundan bu cevap alınacaktır Burada değişen sadece kelimelerdir. Bu üç ahlaki değerin anlamını tutan lafızlar sergilenecektir.
Affetmek ne demektir?
Bu üç ahlaki değerin Araf suresinin sonlarında geçen bir ayet olduğunu mealen okuduktan sonra affetmenin ne anlama geldiğine bakalım.
Araf 199. Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.
Affetmek, kasıtsız olarak şahsımıza yapılan bir olumsuz düşünce ve tavrı bağışlayarak dilenen özrü kabul etmektir. Affetmek, yapılan hataları uygun bir dille anlatarak karşımızdaki kişiyi kırmadan doğru yola ve yordama çekmektir. Affetmek, af dileyene yapılan en güzel yardımdır. Affetmek, muhatabımızda gördüğümüz kusurları yüzüne vurmadan, doğruyu bizzat yaparak onu habersizce ıslah etmektir.
İyiliği aşılama, her Müslüman’a Allahımızın yüklediği ideal toplumun sağlanmasının en önemli ikinci faktörüdür. Bu cümlenin tam karşılığı olan “iyiliği aşıla, kötülükten uzak tut” tabiri Kur’anı kerimde yedi ayrı yerde geçer.
Bilgisizlikten uzak dur! İşte bu medeniyetin, aydınlığın, berraklığın, şeffaflığın, çağdaşlığın ve istenen insan modelinin örnek bir cümlesidir. Şimdi ayette bu üç örnek toplum modelinin anahtarlarını bir arada görelim;
Araf 199. Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.
İyiliği aşılama ve Bilgisizlikten/bilgisizden uzak durma konularını ayrı iki başlıkta vereceğimizi duyurduktan sonra şimdi; affetme, bağışlama ve Hoş görü hakkında yüce kitabımızda bir yolculuk yapalım.
 
Burada bir yanlış anlamaya meydan olmaması bakımından şunu kaydedelim; bilgisizden uzak durmak onunla ilmi tartışmalara girmemek vb manadadır. Ona bir bilgi öğretmek için elbette ki yakın olmak gerekir.
 
Her şeyden önce Afvetmek Allahın bir sıfatıdır ve Afüvv adı onun güzel isimlerindendir. Allah c, kendi sıfatlarının yansımalarını kullarında görmeği çok ister ve sever. Ayrıca Allahü talanın bağışlamak anlamında Ğufran kökünden Gaffar vb adları vardır ancak onlar günahları affetmek manasındadır. İslam’da ise kulların günahlarını ancak Allah bağışlar.
Hedeflenen bir ideal toplumda af ve hoş görü neler yapabilir bazı ayetlerle görelim;
ALLAHINDA SİZİ BAĞIŞLAMASI İÇİN…
Nur 22. İçinizden varlık ve servet sahibi kimseler yakınlarına, düşkünlere ve Allah yolunda hicret edenlere (kendi mallarından bir şey) vermeyeceklerine yemin etmesinler. Onlar affetsinler, vazgeçip iyi muamelede bulunsunlar. Allah’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
EHLİ KİTABA DAVRANIŞ ve HOŞGÖRÜ
Maide 13. İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lanetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah iyilik yapanları sever.
Bakara 109. Kitap ehlinden birçoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Siz şimdilik, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedin, hoşgörün. Şüphesiz Allah, gücü her şeye hakkıyla yetendir.
Evrene son uyarı olarak gönderilen Kur’anı kerimin bir ayetinde, “Affı infak edin” buyurulmaktadır. Peygamberimiz s.a.v. e sorulan bir soru “neyi Allah için verelim” dir ve cevabı da yukarıdaki gibidir. Afv kökü birikmekten gelir ve o ayette, “ birikmiş zekâtlık mallarınızdan infak edin” manası hemen çıkar. Ancak birde malı olmayıp ta Allah yolunda malından zekat vererek infakta bulunanlar gibi sevap ve manevi rütbe elde etmek isteyenler için bunun cevabı vardır ve o da “af dağıtın” dır. Rasülüllah s.a.v. efendimizin; “bir tebessüm bile olsa sadaka verin” sözü tam buna göredir. Ayetin tamamına bakalım;
Bakara 219…Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan arta kalanı.” Allah size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.
Allaha cc iyi bir kul olmak her zaman için iyi bir İnsan olmakla aynı şeydir. Maslahat birbirine faydalı ama zararsız bir toplumu oluşturmaktır. Aşağıdaki ayet istenen kalitede bir Müslüman’ın ve
 
 
Aliımran 134. Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever.

This website was created for free with Own-Free-Website.com. Would you also like to have your own website?
Sign up for free