ABD OSMANLIYA 23 YIL VERGİ ÖDEDİ

 

5 Eylül 1795 - Osmanlı ile ABD arasında, Cezayir'de 22 maddelik bir antlaşma imzalandı. 1793'ten beri 11 ABD gemisi, Türk korsanların eline geçmişti. Metin Türkçe idi ve buna göre ABD, Osmanlı’ya vergi (haraç) verecekti. Metnin girişinde “Bu belge dünyanın hâkimi, denizlerin ve karaların hükümdarı, kralların efendisi, sultanlar sultanı, imparatorlar imparatoru, Sultan Mustafa Hân oğlu Sultan Selim Han’ın dikkatli nazarları altında imzalanmıştır. Allah, O'nun hükmünü dâimî kılsın” şeklinde bir ifade vardı.

Amerikan Yale Üniversitesi Hukuk Fakültesinin başlattığı "Avalon Projesi" çerçevesinde yayınlanan tarihi anlaşma metni birçok yönüyle ilginç ayrıntıları da gözler önüne seriyor. Time Dergisinde yayınlanan bu haber Amerika Birleşik Devletlerinin yıllarca Osmanlı Devletine vergi vermek zorunda kaldığını bir kez daha ortaya koydu.

 Akdeniz’deki Osmanlı Korsan Gemilerinin saldırılarına maruz kalan Amerika Birleşik Devletleri gemilerini üst üste kaybetmeye başlayınca Osmanlı Devleti ile 22 maddeden oluşan bir anlaşma yaparak bütün Akdeniz’de ki faaliyetleri için Osmanlıya vergi ödemeye başladı.

Ayrıca Cezayir’de bulunan esirlerin bırakılması için de 642.500 dolar "Haraç" ödedi. 5 Eylül 1795 yılında imzalanan ve dili Türkçe olan Dostluk ve Barış Anlaşmasına göre Amerika Birleşik Devletleri tarihinde ilk kez bir devlet tarafından haraca bağlanmış oldu.

Türk Dilinde hazırlanan anlaşma aynı zamanda ABD tarihinde imzalanmış bir kaç yabancı dilli anlaşmadan biri olma özelliği taşıyor. Daha ayrıntılı bilgi için aşağıda ki bilgilere ulaşıyoruz:  

Amerika Birleşik Devletleri ya da arşiv kayıtlarımıza geçen adıyla "Memâlik-i Müctemia-i Amerika Devleti’nin başı, Osmanlının Kuzey Afrika’daki Garp Ocaklarıyla fena halde dertteydi.

Cezayir, Tunus ve Trablusgarplı "Resmî Korsanlar" Akdeniz de kol geziyor, kendileriyle veya doğrudan Osmanlı Devletiyle antlaşma yapmamış olan veya savaş halinde oldukları devletlerin gemilerini yakalayıp el koyuyor, fidye isteyerek karşı tarafı ekonomik olarak ve manevi olarak çökertiyorlardı.

 Amerika’nın Osmanlı Devleti ile imzaladığı bir dostluk anlaşması yoktu. İşte bu yüzden Osmanlı Korsan Gemileri bu sularda dolaşan Amerikan gemilerine saldırmaya ve mürettebatını esir etmeye başladılar. 25 Temmuz 1785te, ABD bandıralı ilk gemi Cezayir açıklarında Osmanlı korsanlarınca ele geçirildi. Bu gemi, Boston Limanına bağlı Kaptan Isaac Stevenson idaresindeki Maria idi. Daha sonra Philadelphia Limanına bağlı Kaptan OBrien idaresindeki Dauphin de Osmanlı korsanları tarafından yakalandı.

1793 Ekim ve Kasım aylarında ise tam 11 ABD gemisi Osmanlıların eline geçti. ABD kamuoyunda artık iyice büyük bir sorun olmaya başlayan durum karşısında Amerikan Kongresinde tedbirler alınması istendi. Kongre, Başkan G. Washingtona bir savaş filosu kurması için 688.000 altın dolar harcama yetkisi verdi. Fakat bu donanma da Osmanlı korsanlarıyla baş edemeyince ABD yönetimi Osmanlıya yıllık vergi ödemek zorunda kaldı. 5 Eylül 1795 (21 Sefer 1210) tarihinde, tamamı 22 fasıl ve bir hatimeden mürekkep Dostluk ve Barış Anlaşmasına göre Amerika, Cezayir’de bulunan esirlerin bırakılması için 642.500 dolar "Haraç" ödeyecek ve her sene 12.000 Cezayir Altını karşılığı 21.600 dolar "Vergi" verecekti.

Anlaşma 7 Mart 1796da Amerikan Kongresince de onaylandı. Amerika ve Trablusgarp Beylerbeyliği 7 Mart 1796 yılında Osmanlı ile Amerika arasında imzalanan Dostluk ve Barış Anlaşmasına rağmen yer yer karşılıklı çatışmaya ve birbirlerinden gemi ve esir ele geçirmeye devam ettiler.

Gözü kara bir Paşa olan Trablusgarp Beylerbeyi Yusuf Paşa ülkedeki Amerikan temsilcisini yanına çağırtarak elini öptürüp, yıllık haraç miktarını 225 bin dolara çıkardığını ilan etti.

Ayrıca çeşitli mallardan oluşan 25 bin dolarlık bir miktarın da buna eklenmesini istedi. Yusuf Paşa ne kadar kararlı olduğunu göstermek için de Amerikan konsolosunun gözü önünde gemisinin bayrak direğini kestirdi.

Osmanlı deniz akıncıları ise her fırsatta Akdeniz’deki Amerikan gemilerine denizleri dar etmeye devam ettiler. Yaman bir kahraman olan Yusuf Paşa ise Amerika ile karşılıklı inatlaşmaya devam etti ve esir edilen Amerikan askerlerini değiş-tokuş etmeye de yanaşmadı. Bunun üzerine 3 Eylül 1804’de harekete geçerek Trablus Limanını hedef seçen bir "Amerikan İntihar Gemisi" açılan ateş sonucu amacını gerçekleştiremeden patlatılarak batırıldı.

Mükremin Kızılca
 


SAYAÇ 5 visitors (7 hits)
This website was created for free with Own-Free-Website.com. Would you also like to have your own website?
Sign up for free